COVİD-19 SALGINI NEDENİYLE İŞYERİ KİRA SÖZLEŞMELERİ İLE İLGİLİ YAPILAN YASAL DEĞİŞİKLİK HAKKINDA


2 Nisan 2020

COVID-19 salgını nedeniyle ve 31080 sayılı ve 26 Mart 2020 tarihli Birinci Mükerrer Resmi Gazete'de yayınlanan 7226 sayılı Kanun ("Kanun") ile birlikte muhtelif önlemler alınmıştır. Alınan önlemlerden biri de iş yeri kira sözleşmelerine ilişkindir.

Kanun'un geçici 2. maddesine göre "1 Mart 2020 tarihinden 20 Haziran 2020 tarihine kadar işleyecek iş yeri kira bedelinin ödenememesi kira sözleşmesinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmaz."

Türk Hukukunda, kira bedelinin ödenmemesi durumunda kiraya verene tanınmış iki seçenek bulunmaktadır:

1. Seçenek:

Türk Borçlar Kanunu'nun 315. Maddesine göre kiracının, kiraya veren tarafından kendisine verilen ilave süre içinde kira bedelini ödememesi durumunda kiraya veren sözleşmeyi feshedebilir.  Kiracının bu süre içinde kira borcunu ödememesi halinde kiraya veren mahkemeden tahliye talebinde bulunma hakkına sahiptir.

2. Seçenek:

İcra ve İflas Kanunu'nun 269. Maddesine göre kiraya veren, kira borcunun ödenmesi için kiracıya karşı icra takibi başlatma hakkına sahiptir.  Eğer kiracı işbu icra takibine itiraz etmez ve kira borcunu da kendisine tanınan süre içinde ödemezse bu durumda kiraya veren, kira sözleşmesinin feshi ve kiralananın tahliyesi talebiyle icra mahkemesi nezdinde dava açabilmektedir.

Kanun'un geçici 2. maddesi, 1 Mart 2020'den 30 Haziran 2020'ye kadar işleyen işyeri kirası borçları için kiraya verenin yukarıda açıklandığı şekilde kira sözleşmesini feshetmesinin ve kiralananın tahliyesini talep etmesinin önüne geçmektedir.

Belirtmek gerekir ki Kanun, tarafların kira sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini bertaraf etmemektedir. Bu bağlamda kiracının temerrüdünden kaynaklı temerrüt faizi gibi sonuçlar varlığını korumaktadır.

Yukarıdaki notumuzla ilgili olarak bir sorunuz olması halinde bizimle her zaman irtibata geçebilirsiniz.

Saygılarımızla,

Güner Hukuk Bürosu