KORONAVİRÜS (COVID-19) SALGINI KARŞISINDA TİCARİ SÖZLEŞMELERİN DURUMU HAKKINDA


17 Mart 2020

Bilindiği gibi, Koronavirüs (Covid-19) salgınının önce dünyada ve yakın zamanda ülkemizde günlük hayatlarımızın her alanını etkileyen bir gerçek halini almasıyla beraber, ticaret hayatı da ciddi ölçüde sekteye uğramıştır. Olağanüstü nitelendirilebilecek bu dönemlerde ticari hayatın sürdürülebilirliğini temin amacıyla mevcut hukuki düzenlemelerin konuya nasıl yaklaştığını anlamak önem arz etmektedir. Bu nedenle Türk hukuku bakımından, özellikle Türk Borçlar Kanunu ("TBK") çerçevesinde, gündemdeki salgının mevcut ticari sözleşmelere olan etkisini değerlendirmek faydalı olacaktır.

Hayatın olağan akışındaki riskler karşısında "mücbir sebep" halleri sözleşmeler hukukuna egemen olan sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesinin bir istisnası olarak öngörülmüştür.

Bilindiği üzere, Dünya Sağlık Örgütü'nce içinde bulunduğumuz durum "pandemi" ilan edilmiştir. Koronavirüs salgını, mevcut sözleşme ilişkilerinde borçlunun sorumluluk alanı dışında kaçınılmaz ve öngörülemez bir durumu ifade etmektedir. Mevcut salgının ağırlığı dikkate alındığında, bu durum sözleşmeler hukuku kapsamında, borçlunun kontrolü dışında borcun ihlâli sonucunu doğuran bir dış olay, yani mücbir sebep olarak değerlendirilebilecektir.

Ticari sözleşmelerde genellikle salgın hastalıklar gibi öngörülmesi beklenemeyen ve tarafların kontrolü dışında gelişen hallerde belli edimlerin askıya alınmasını, borçlarını ifa edemeyen tarafın bu borçlarından sorumlu olmayacağını ve bazen de belli koşullarla sözleşmenin feshedilebilmesini sağlayan "mücbir sebep" hükümlerine yer verilmektedir. Taraflar, sözleşmede hangi olayların mücbir sebep olarak nitelendirileceğini kararlaştırmış olabilir.

Eğer sözleşme hükümleri mücbir sebepleri ve sonuçlarını yeterli ölçüde düzenlemiyorsa veya sözleşmede bu tür hükümlere yer verilmemişse, bu durumlarda TBK'nin genel hükümleri uygulanacaktır.

Bu durumda ticari sözleşmelerin konusu olan borçların niteliğine göre salgın geçici veya sürekli bir ifa imkânsızlığı olarak değerlendirilebilir. Örneğin; salgının yoğunlaştığı bölgelerde salgının oluşturduğu riskler veya seyahat, serbest hareket etme, ihracat, ithalat engelleri gibi hükümet önlemleri nedeniyle bazı mal veya hizmetlere ilişkin borçların ifa edilmesi imkânsız hale gelmiş olabilir. Özellikle kesin vadeli bir mal veya hizmet sunma borcu söz konusu olduğunda (yani mal veya hizmetin daha sonra yerine getirilmesi mal ve hizmet alıcısının menfaatini sağlamayacaksa veya mümkün değilse) mücbir sebep borcun ifasını sürekli olarak imkânsızlaştırmış kabul edilecek ve borçlunun edimi ifa yükümlülüğü hâkim kara rı gerekmeksizin kendiliğinden sona erecektir (TBK m.136)

Fakat borcun daha sonra ifa edilmesi kabul edilebilir ve de bu mümkün ise; yani mücbir sebep o sözleşmenin ifası bakımından sadece geçici bir imkânsızlığa neden oluyorsa, borçlunun kusursuz olarak temerrüde düştüğü kabul edilecektir. Bu halde borçlu, kusursuz olması nedeniyle, bu gecikme nedeniyle tazminat ödemekle yükümlü olmayacaktır (TBK m.112). Fakat borçlu, mücbir sebep halinin ortadan kalkmasından sonra söz konusu borcunu yerine getirmekle yükümlüdür. İfa imkânsızlığın ne zaman sona ereceğinin belli olmaması nedeniyle sözleşme ile bağlı kalınmasının dürüstlük kuralına göre beklenemeyeceği durumlarda (örneğin sürekli borç ilişkilerinde) sürekli imkânsızlığın varlığı kabul edileb ilir.

Diğer taraftan, bazı mal ve hizmetler bakımından salgının etkileri bir ifa imkânsızlığı meydana getirmeyebilir (örneğin, çevrimiçi reklam, video yayını hizmetleri ile bazı diğer hizmetler gibi). Bu gibi durumlarda, şayet beklenmedik gelişmeler veya finansal piyasalardaki değişimlerin etkisiyle yükümlü olunan borçların ifa edilmesi yine de alışılmadık ölçüde masraflı ve güç olacak ise, bundan olumsuz etkilenen tarafın, (borç henüz ifa edilmediği veya bu durumdan doğan hakları saklı tutularak ifa edilmiş bulunduğu takdirde) "aşırı ifa güçlüğü" nedeniyle hakimden sözleşmenin uyarlanmasını talep ve bunun mümkün olmadığı hallerde ise sözleşmeden dönme hakkı mevcuttur. (TBK m.138).

Yukarıdaki notumuzla ilgili olarak bir sorunuz olması halinde bizimle her zaman irtibata geçebilirsiniz.